Kapat
Menü
Kapat
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kapat
Sepetim

Gümüş Kamçılı Limon Sıkma Kehribar Tesbih

Ürün Kodu: TB4329
%26
İndirim
199,00 TL
269,00 TL

Ürün Özellikleri
Tesbih Malzemesi:
Mix (Sıkma) Kehribar
Tesbih Rengi:
Sarı
Tane Tipi:
Beyzi
Tane Genişliği (mm):
7
Tane Uzunluğu (mm):
10
Kullanılan Maden:
925 Ayar Gümüş
İmame Tipi:
Standart İmame
Kamçı (Püskül) Tipi:
925 Ayar Gümüş Püskül
İmame Uzunluğu (cm):
4.5
Püskül Uzunluğu (cm):
8.5
Toplam Uzunluk (cm):
31.5
Çekme Tipi:
Tekli ve Çiftli Çekime Uygun
Ayırt Edici Özelliği:
Çektikçe Renk Alabilme
Whatsapp ile Sipariş :
Kehribar Nedir?

Kehribar, Dünya üzerindeki bazı tropik ormanlardaki kozalak meyveli çamgiller familyasına ait ağaçların, kendini savunma ve iyileştirmeye yönelik ürettiği reçinelerinin milyonlarca yıl içerisinde geçirdikleri evreler neticesinde oluşan maddelerdir. Kehribarın ana maddesi olan reçine, kendine ait kokusu sayesinde ağacı zararlı dış etmenlerden korurken, kıvamı sayesinde ayrıca ağacın hasar görmüş dış yaralarını iyileştirici bir özelliğe sahiptir. 

Reçineler milyonlarca yıllık uzun süreler içerisinde farklı ortamlara taşınması, bu ortamlarda basınç ve sıcaklık gibi uygun koşulları bulması ile birlikte milyonlarca yıl süren süreçte sertleşerek kehribara dönüşmektedirler. Bu şartların yeterince uygun olmaması halinde kehribar görünümlü ve kehribarlara göre daha yumuşak olan copal adı verilen bir madde oluşmaktadır. 

19.yy ortalarında gelişen bilim sayesinde kehribarın oluşum süreçleri daha detaylı bir şekilde keşfedilmeye başlandığında kehribar üretimleri de o oranlarda artmaya başlandı. Yapılan yer altı araştırmaları neticesinde tespit edilebilen yer altı noktalarında halen yüzbinlerce ton kehribarın beklediği bilinmektedir. Dünyada kehribarın bulunduğu ve çıkarıldığı bölge Rusya Kaliningrad’dır. Bunun dışında Ukrayna, Romanya, İsveç, İngiltere, Hollanda ve Sicilya takip etmektedir.

Günümüzde kolye, yüzük, bileklik ve tesbih gibi süs eşyalarının üretiminde kullanılan, açık sarı ve kızıl sarı ana renkleri olmakla birlikte dünya üzerinde 100’ün üzerinden farklı çeşidi olduğu bilinmektedir. 

Kehribar ve Sağlık

Kehribar hem takı hem de sağlık alanlarında kullanılmakta olup bazı rahatsızlıklara şifa sebebi olduğu inanılmaktadır. Oksijen, hidrojen, karbon ve süksinik asitten oluşan kehribarın tedavi amaçlı kullanıldığı alanlar troid bezi, boğaz enfeksiyonları, guatr hastalığının oluşumunu engelleme, astım ve bronşitin iyileşmesine katkı sağlama, romatizmal ağrıların giderilmesi, ruh haline pozitif katkıları, depresyonu önlediğine inanılmaktadır.

Ayrıca yumuşak bir doku ve hafif oluşu kehribarın diğer önemli özelliklerindendir. Kehribarlar doğada iki ana renkte oluşmaktadır. Bunlardan biri kırmızımsı sarı şeklinde olup, diğer renk ise donuk sarıdır. Ayrıca bu gruba eskitilmiş kehribarda denilmektedir.

Kehribarın Teknik Özellikleri
Kehribarın taşıdığı özellikler reçineyi salgılayan ağacın türüne, oluşum sürecinin uzunluğuna ve gömülme şartlarına bağlı olarak değişebilmektedir. Özgül ağırlığı ise 1.1 gr/cm3 olan kehribar, %10 oranında tuz bulunduran sularda batmadan su üzerinde kalabilecek kadar hafiftir. Altın rengi, bal rengi, sarı, kırmızı, turuncu, kahverengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renkleri olan kehribarın 250 üzerinden farklı tonu 100’ün üzerinde çeşidi bulunmaktadır. 150 C’de yumuşamaya başlar, 375 C de reçine kokusu vererek yanar. Isıtılan kehribar rengi kızıla dönüşmektedir, bu sebepten bazı ülkelerde “yanan taş” olarak adlandırmıştır.

Kehribarlar; tam saydam, yarı saydam, opak, dumanlı ve bulutlu yapıda saydamlığa sahiptirler. Aslında saydamlık kehribar içinde mikro düzeydeki hava kabarcıklarıdır. Doğal yapıdaki ağaç reçinesi tam saydamdır ve hava kabarcıklarına ışığın yansıması ile birlikte opak bir halde görünür.

Kehribar Çeşitleri

Oluşması milyonlarca yılı bulan kehribarların rengine, oluşumuna ve oluştuğu yere göre içlerinde farklılıklar gösterirler. Bir çam ağacı reçinesinin fosilleşmesinden damla kehribar oluşmaktadır. Damla kehribarlar en hakiki has kehribarlardır ve en belirleyici özelliği yoğun reçine kokusudur. Yakıldığında ise ortama yoğun bir koku verir. 
Kehribarın oluşumu sırasında reçine içine yapışan bitkisel ve hayvansal fosil vb doğaya ait parçacıkların yer altında milyonlarca yıl süren süreçleri ardından kehribar ile birlikte fosilleşmesiyle fosilli kehribarlar oluşur.

Sıkma Kehribar Tesbihler

Sıkma kehribarlar hakkında; damla kehribar tozlarının sıkıştırılması ile oluşturulduğu bilinir, oysa sıkma kehribar, kehribar tozlarının yeniden işlenmesiyle oluşmaz. Sıkma kehribarlar, laboratuvarlarda yapay olarak hazırlanan reçinelerdir. Sıkma kehribarlar, görünüşte kehribara benzerler fakat yapısı ve doku olarak kehribar ile hiçbir benzerlik taşımmamaktadırlar. Sıkma kehribar tesbihleri çektikçe renk değiştiriler ayrıca çekim hissiyatı keyiflidir. Sıkma kehribar tesbihler genelde ana renklerden üretilmektedir. Bu renklere ek farklı kimyasal maddeler kullanılarak güneş gibi ısının yüksek olduğu bir ortamda renk değiştiren (Bukalemun Kehribar) ve karanlıkta fosfor özelliğinden dolayı parlayan (fosforlu Kehribar) tesbihlerde yapılmaktadır.

Görsel tasarımı, doku hissiyatı, çektikçe renk değiştirme özelliği ve fiyat performansı sebebiyle tesbih severlerin olmazsa olmazları arasındadır sıkma kehribar tesbihler...
Sıkma kehribar tesbihler her bütçeye uygun fiyatlarla satışı yapılabilmektedir. Fiyat farkında asıl etken tesbihi yapan ustanın işçiliğidir, ham madde kalitesi ise fiyatı etkileyen ikinci bir faktör olarak belirtilebilir.

Sıkma kehribar, Osmanlı döneminde tesbih ve süs eşyaları üretiminde kullanılmaktaydı. O dönem sıkma kehribar tesbihler değerli olmasından sadece devletin üst kademeleri tarafından kullanılmıştır.  Ve o dönemde sıkma kehribardan bir süs eşyası yapmak özel yetenek ve beceri isteyen bir ustalık gerektirdiğinden Osmanlı zamanından günümüze kalan tesbih ve süs eşyaları maddi ve manevi yüksek değerlerini korumaya devam etmektedir. Günümüzde sıkma kehribar tesbihlerin Osmanlı döneminde üretiler Sıkma Kehribar tesbihlere nazaran oluşan fiyat farkının ana sebebi, sıkma kehribar üretiminde kullanılan hammaddenin ve üretim aşamasındaki ustaların kullandığı teknolojilerin yeni ve farklı olmasından kaynaklı bir farktır. 

Sıkma kehribar taşlarının geçmişini incelediğimizde 1700’lü yıllara kadar uzandığı görülüyor. Fakat 2. Dünya savaşına kadar üb salmış olan sıkma kehribarlar, savaşın hemen ardından popülerliğini yitirmeye başlamıştır. Bununda sıkma kehribarı kullandıkça zaman içerisinde renk değiştirmesi kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir. Neredeyse durma noktasına gelen sıkma kehribar üretimi yıllar sonra popülerliği tekrar gündeme gelmiş ve tekrar maddi manevi değerlenmeye başlamıştır. Özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde devletin üst kademeleri ve önde gelenleri tarafından sık kullanılan sıkma kehribarlardan üretilmiş takı ve tesbihler günümüzde eski değerine kavuştuğu görülüyor.

Osmanlı dönemindeki Sıkma Kehribar üretiminin formülü artık çok az usta tarafından bilinmesi, günümüzde sıkma kehribar üretiminde farklı yöntemlere gidilmesine sebep olmuştur. Ancak bu yöntemlerin hiçbiri Osmanlı döneminde üretilen kaliteyi asla yakalayamamıştır. 

Ayrıca yine günümüzde bir tek kehribar tozunun sıkıştırılması sonucu oluşturulmuş kehribar taşları da bulunmaktadır. Piyasada toz kehribar olarak geeçen bu tesbihler çok ucuz fiyatlara satışı yapılmaktadır. Sıkma Kehribar ile toz kehribar tesbihlerde en belirgin farklardan biri çektikçe renk değiştirmez. Buda gerçek sıkma kehribarı, gerçek olmayan toz kehribarlardan ayırmakta önemli bir farktır. 

Ateş Kehribar Tesbihler
Ateş kehribar ise tıpkı sıkma kehribarlar gibi laboratuvar ortamında fenol, formaldehit ve boya gibi kimyasallarından oluşturulmaktadır. Adını renginden alan bir türdür. Tamamen şeffaf ve saydam bir yapıya sahip olmasıyla diğer türlerden ayrılır. Ateş kehribar süre içinde hem renk aynı zamanda şekil alır. İçeriğinde elyaf olmadığı için saydam görünüşlüdür. Ancak sıkma kehribarlarda olduğu gibi üretilen üründe standart bir renk ve desen yakalamak neredeyse imkansızdır. Bu nedenle sürekliliği yoktur.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.